Serpil Alkan’dan Edip Akbayram’a yönelik şok tez: “Kuzenim Edip, 14 yaşındayken bana tecavüz etti”

Türk müziğinin usta isimlerinden biri olan ve geçtiğimiz mart ayında hayatını kaybeden Edip Akbayram hakkında Serpil Alkan, şok tezde bulundu. Serpil Alkan, Edip Akbayram ile kuzen olduğunu ve Akbayram’ın kendisine 14 yaşındayken tecavüz ettiğini öne sürdü.

Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden biri olan ve geçtiğimiz mart ayında 75 yaşında hayatını kaybeden Edip Akbayram hakkında, vefatının akabinde dikkat çeken bir argüman ortaya atıldı. İstanbul’da yaşayan ve sanatkarın kuzeni olduğunu öne süren Serpil Alkan, (65) Akbayram’ın 14 yaşındayken kendisine cinsel akında bulunduğunu tez etti. Alkan, “Bana tecavüz ettiğinde 15 yaşına bile girmemiştim. Beni çağırmıştı. O vakitlerde bu olayı bilen bir de menajeri Atilla Arabacıoğlu vardı. Arabacıoğlu birebir vakitte Nilüfer’in de menajeriydi. Edip, beni yanında çağırmıştı, işte orada oldu. Yani ben zati artık yeni bir kitap çıkarıyorum. Hayatım hakkında ve hepsini en ince ayrıntılarına kadar anlatıyorum. Yani neden ve niye? üzere sorular var. Beni suçlayan bireyler var, doğal bilmeyenler de var. Burada kabahat biraz benim, yani bir bayan namusunu ben korurken ben namussuz bir hale girdim. Daha ne diyeyim artık. Bu olayın üzerinden 40 sene de geçse 50 sene de geçse insan ölene kadar unutmuyor. Bunu unutmak mümkün değil. Bunu unutmak için ya ölmem lazım ya da öldürmem lazım. Sonra kendime dönüp boşver dedim. Benim ağrıma giden şey istemeye istemeye affetmiş olmam” diye konuştu.

“Bu olay yeni değil ve karısı ile birlikte çocukları da biliyor”

Bu olayı kamuoyu ile paylaştıktan sonra Edip Akbayram’ın teyzesine gittiğini aktaran Alkan, “Teyzem beni aradı. Ayrıyeten, bu olayı aslında karısı biliyor çoluğu çocuğu biliyor. Bu yeni bir şey değil. Teyzeme gidip, bana tazminat davası açacağını söylemiş. Bu türlü bir şey var mı? Hem ben tecavüze uğruyorum hem de benim üstümden para kazanmak için teyzeme geliyor. Teyzem de bunu kovunca menajerine Atilla’ya gitmiş. Demiş ki ‘Serpil’i ben mahkemeye vereceğim ve tazminat davası açacağım cürüm duyurusunda bulunacağım, şahitlik yapar mısın?’ demiş. O da yaparım demiş. O denli deyince de tamam demiş. Pekala ben ne söyleyeceğim. ‘Sonuçta sen bu kıza tecavüz ettin, bana kendin söyledin’ demiş itiraf ettin. Ben de bunları söylerim deyince bu seferde beni mahkemeye vermekten vazgeçiyor. Sonuçta tutanak yok yalancı şahit de olmayınca o denli kalmış” diye konuştu.

“Eğer ben isteseydim ailem beni Edip’le evlendirecekti”

Edip Akbayram’ın menajeri olan Atilla Arabacıoğlu’nun tüm gerçekleri bildiğini ve bu süreçte Arabacıoğlu’ndan çokça dayanak gördüğünü de belirten Serpil Alkan, “Ben doğal kendimi ispat etmek için menajer Atilla ile konuştum. ‘İnsanlar beni reklam yapıyorum sanıyor ve ben kendimi kurtaramıyorum’ dedim. O da ‘Serpil dedi, Edip bana bunları anlattı zaten’. Bunu eşi de biliyordu eşi gebeydi o vakit. 4 buçuk aylık gebeydi. Ben söyleseydim ailem beni Edip’le evlendireceklerdi. Ben tecavüzcümle evlenmeye mecbur muyum? 2004 yılında da savcılığa kabahat duyurusunda bulunmuşuz. Lakin vakit aşımı olduğunu bile bile tekrar de mahkemeye verdim. Artık ben alışılmış ki hakkımı helal etmiyorum bunun öbür tarafı var. Ayrıyeten, kendimi aklamak için artık elimden geleni yaptım daha ne yapabilirim. Allah görüyor aslında benim haklı olduğumu. Edip özür dilesin diye benden hastanede yattığında yeniden konuşmuştuk. Avukatım, Aydın Egemen’den Allah razı olsun. Bu adamcağıza vekaletname vermiştim. Bakın 25 seneyi geçti avukatımı tutmuştum bugüne denk geldi. Aslında avukatım gerekeni yapar gelsinler cürüm duyurusunda bulunsunlar. Ben şayet hatalıysam gelsinler. Ben buradayım kaçmıyorum, yerim belirli yurdum muhakkak. Ben susmuyorum buyursunlar bekliyorum” tabirlerini kullandı.

“Serpil Hanım’ın istediği şeyler var. Biz de hukukçu olarak yanında kalmaya devam edeceğiz”

Serpil Alkan’ın 20 yılı aşkın müddettir bu davada avukatlığını yapan Aydın Hükümran ise “Serpil hanım, hukuk ve adalet arayış içerisinde. Yani bir özür beklentisi içerisinde. Hukuk yalnızca kanunda yazılı bir evraktan ibaret değildir. Serpil Hanım asla palavra söylemez neyse onu ortaya koyan bir karakterdedir. Ben Serpil Hanım’a da söylüyorum. Serpil Hanım nedir emelin? Nereye kadar sürdüreceksin? diyorum, ‘Benim bu çabamda şayet bir tane aile içi istismara uğramış bir çocuk, bir bayan dahi benim bu dik duruşum bu gayretimi görür ve o da bunu yargıya taşırsa bir şahsa dahi yararım olursa bu bile benim için yeter’ diyor. İstediği bu ve biz de onun yanında bir hukukçu olarak kalmaya devam edeceğiz. Onu tanımayanlar toplumsal medya üzerinden neden öldükten sonra ortaya çıktın? Artık mi sırası geldi, meşhur mu olmaya çalışıyorsun? diye yazışmalarını okudum. Asla bu türlü bir şey kelam konusu değil. Serpil Alkan’ı tanımayanlar lakin bu yorumu yapıyor. Bakınız o vakit cumhuriyet savcılığına şikayet dilekçeleri var Serpil Hanım bu olayı medyaya birinci taşıdığını kendi de tabir etti. Bir avukat olarak da hukukçu olarak da bundan sonraki evrede neler yapacağız? Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bu mevzuda bu tıp cürümlerle ilgili vakit aşımını büsbütün ortadan kaldıracak, zira Serpil Hanımın da sözü insanlığa karşı işlenmiş olan bu derece ağır bir hatası vakit aşımıyla son bulmaması gerekiyor. Hasebiyle hukukçu olarak burada Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı sistemine nasıl bir katkı veririz bu cins hadiselerin yaşanmamasını nasıl sağlarız bunu uğraşını veriyoruz” diye konuştu. – İSTANBUL

About The Author

admin

See author's posts