Beşiktaş Kulübü Lideri Serdal Adalı gündeme ait açıklamalarda bulundu Açıklaması

Beşiktaş Kulübü Lideri Serdal Adalı, siyah-beyazlı grubun gündemini kıymetlendirdi.

Tüpraş Stadı’nda gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Adalı, sıfırdan bir kadro kurmak zorunda kaldıklarını söyledi.

“20 oyuncuyla yollarımızı ayırmış olduk”

Oyuncu göndermekte külfet yaşadıkları için yeni transferlerde gecikme yaşandığını aktaran Adalı, şunları kaydetti:

“Bazıları oynama bahtı bulamamalarına karşın bu durum pek de umurlarında dahi değildi. Beşiktaş‘ın parasıyla İstanbul’da çok keyifli hayatları vardı. Yani kendi hallerine bıraksak daha da memnuniyetle kalırlardı. Yani anlayacağınız futbolcu keyifli, onu getiren menajer memnun fakat ortada yoklar. Onları buralara alan yöneticiler de ya teknelerinde ya da yazlıklarında… Beşiktaş taraftarı hariç işin içinde olan herkesin keyfi yerinde. Bunların dışındaki oyuncuların bir kısmı da ellerinden gelen her şeyi yapmalarına karşın farklı nedenlerle istedikleri performansı bir türlü yakalayamamışlardı. Bütün pazarları taradık. Oyuncularla uzun uzun pazarlıklar ve müzakereler ettik. Altyapıdan yetişen ve kiralık giden 5 oyuncumuzu farklı tutarsak, farklı nedenlerle performans verememiş tam 20 oyuncuyla yollarımızı ayırmış olduk.”

Giden oyuncularla ilgili de değerlendirmeler yapan Adalı, şunları söyledi:

“Masuaku üzerinde çok konuşmalar oldu. Dönem içinde istenmeyen adam ilan edilen oyuncu için gittikten sonra ne övgüler ne methiyeler düzüldü. Masuaku mukavelesi sona ermiş, 31 yaşında ve vakit zaman inişli çıkışlı performanslar sergileyebilen bir oyuncuydu. Bu nedenle kendisine 1 yıllık bir garanti kontrat ve koşullarımıza uyacak bir maaş teklifinde bulunduk. Lakin oyuncu bizden en az 2 yıllık kontrat ve hayli de yüksek bir fiyat istedi. Her ne kadar bizim devrimizde formu yükselmiş bir oyuncu olsa da talepleri bizim için çok lakin çok fazlaydı. Bu nedenle kararımızı yolları ayırmaktan yana kullandık. Yerine de Çek ulusal kadrosunda oynayan, yalnızca 2 sene evvel Benfica’nın 14 milyon avro vererek transfer ettiği 25 yaşındaki Jurasek’i Masuaku’nun talep ettiği maaşın çok daha altına getirdik. Oyuncu için kulübüne hiçbir kiralama bedeli ödemedik. Mecburî bir satın alma opsiyonu da bulunmuyor. Büsbütün bizim tercihimize bağlı olarak bir opsiyon hakkımız var. Lakin bu mevki için bir transfer kâfi olmadı ve ikincisini de aldık. Takımımıza Rıdvan’ı da ekledik. Sağ bek rotasyonu için 2 farklı oyuncuyla da son etaba gelmiştik lakin transferleri iptal olmuştu. Yalnız taraftarlarımız bilmeli ki biz bu 2 transferde de kulübümüzün haklarını sonuna kadar koruduk ve bu nedenle verdiğimiz kararların da sonuna kadar ardındayız. Devre ortasından beri takip ettiğimiz Taylan transferinde değerli bir ışık gördük. Açıkçası bu oyuncunun Bundesliga’nın kıymetli bir kulübüne imza atmasını bekliyorduk. Bonservisi için kulübüne 5 milyon euro teklif edilmişti. Bir belirsizlik oldu ve biz de oyuncu için yaptığımız teklifi 4 milyon avrodan 6 milyona çıkardık ve birebir gün bu transferi bitirdik. Taylan hala Almanya 21 yaş altı kadrosunun etkin oyuncusu ve ulusal ekibimizin yetkilileri kendisini uzun vakittir ülkemize kazandırmak için uğraş sarf ediyorlardı. 35 yaşında bir oyuncuya milyon avroları maaş olarak vermek yerine, 19 yaşında olan ve uzun yıllar hem Beşiktaşımızın hem de umuyorum ki ulusal kadromuzun faydalanabileceği bir oyuncu için yatırım yaptık. Sergen hocamızın gelişinden sonra da onun isteğiyle ligimizin deneyimli ve istikrarlı oyuncularından birisi olan Gökhan Sazdağı’nı takımımıza kattık. Gökhan da daha çabucak birinci maçında güya yıllardır bu grubun bir parçasıymış üzere katkı verdi. Her iki bek durumunu da neredeyse büsbütün değiştirmiş olduk.”

“El Bilal Toure ile 1 yıllık kiralık kontrat imzaladık. 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek”

Tammy Abraham’ın mukavelesinde 30 milyon avroluk çıkış unsuru bulunduğunu aktaran Adalı, “35 yaşındaki Immobile gitti ve yerine 27 yaşındaki Abraham ile 23 yaşındaki El Bilal Toure geldi. Biz Abraham’la büyük muvaffakiyetler kazanmak ve uzun yıllar grubumuzda görmek istiyoruz. Fakat başarılı futboluyla buradaki vazifesi bittiğinde hala Beşiktaş’a bonservis kazandırabilecek bir oyuncu. Mukavelesinde 30 milyon avroluk bir çıkış hususu bulunuyor. El Bilal Toure ile 1 yıllık kiralık kontrat imzaladık. 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek. Ayrıyeten biz istersek de bu opsiyonu kullanabiliriz. Opsiyon bedeli 15 milyon avrodur ve bu gerçekleşirse sonrası için de 40 milyon avro karşılığında çıkış hususu bulunuyor.” tabirlerini kullandı.

“Gedson’un Rusya’dan aldığı maaş teklifi kararında çok etkiliydi”

Gedson Fernandes’in transferiyle ilgili de konuşan lider Serdal Adalı, “Giden oyuncular içerisinde taraftarımızın gerçek manada üzüleceği tek oyuncu da Gedson’du. Bu transferde başrolü oyuncunun kararlı biçimde söz ettiği ayrılma isteği belirledi. Kendisiyle uzun uzun görüşmeler yaptık ancak Gedson’un Rusya’dan aldığı maaş teklifi kararında çok tesirliydi. Aslında oyuncu için birinci teklif kış transfer döneminde gelmişti. O periyot aldığımız teklif bu yaz anlaşılan sayının yüzde 30 altındaydı. Bu satıştan en büyük çıkarı sağlayabilmemiz için öncelikle Benfica ile olan durumu çözmemiz gerekiyordu. Bu nedenle gittik ve bonservisinin kalan yarısını da 10 milyon euro karşılığında aldık. Bunu takiben de Spartak Moskova’ya 26 milyon avro bonservis ve 2 milyon avro da kaideye bağlı bonuslar olmak üzere satışını yaptık. Ayrıyeten sonraki satışından da yüzde 10 hissemiz olacak. Hatırlatmak isterim ki, bu Beşiktaş tarihinin en yüksek rakamlı oyuncu satışıdır. Gedson yerine de topluluğumuzu, taraftarımızı tahminen de en çok memnun eden oyuncu transferini yaptık.” biçiminde konuştu.

“Orkun transferi taraftarımızın beklentiyi yükseltmesini sağladı”

Orkun Kökçü transferinin beklentiyi yükselttiğini savunan Adalı, şunları kaydetti:

“Orkun Kökçü üzere kendi mevkisinin Avrupa’da en değerli oyuncularından birini, şimdi 24 yaşında Beşiktaşımıza kazandırdık. Orkun transferi taraftarımızın beklentiyi yükseltmesini sağladı. Yazın ortasında imza merasimine 30 bini aşkın Beşiktaşlı geldi. İşte bu transferden sonra topluluk içinde taraftarlar ortasında farklı bir hava oluştu. Beklentiler bir anda büyüdü. Açıkçası beklenti büyüyünce, bunun sonucu olarak beğeni standartları da bir anda değişiverdi. Beşiktaşlılar yıllardır alıştırılmaya çalışıldıkları sıradanlıktan sıyrılmaya başladılar. Aslında en güzeline de sonuna kadar layıklar. Yalnız topluluğumuza saldırmak, ortalığı karıştırmak için hazır kıta bekleyenler, bir defa daha bu durumu nahoş bir halde kullanmaya başlayıverdiler. O gün 30 bin kişi statta keyifli ve umutlu bir biçimde Orkun’u beklerken toplumsal medyada maliyetini öne çıkararak oyuncuyu yetersiz göstermek isteyenler tarafından ‘istemeyiz’ kampanyaları yapıldı. Abraham’ı aldığımız gün de tüm platformlar oyuncunun kaçırdığı gollerden yapılmış kliplerden geçilmiyordu. Daha öteki örnekleri de var, sıralamaya gerek yok. Beşiktaş taraftarının bir gün bile memnun olmasına tahammülleri yok. Beşiktaş taraftarının yakasından düşün artık. Bırakın beşerler sevinsinler, oyuncularının formalarını alsınlar, memnun olsunlar. Orkun bize büyük güç kattı. Beşiktaş’ın sembol isimlerinden olacak. İnşallah burada şampiyonluklar yaşayacak ve kupalar kaldıracak.”

Orta sahayı Wilfred Ndidi’yle orta sahayı güçlendirdiklerini söyleyen Adalı, “Kendisi yıllarca Premier Lig’de istikrarlı bir halde birinci 11 oyuncusu olmuş. Bu 2 deneyimli ve üst seviye oyuncu ile birlikte orta saha rotasyonunda Beşiktaş altyapısından çıkan Demir Ege ve Kartal Kayra üzere evlatlarımıza da güvendik. Her ikisiyle de bu dönem dahil 3 yıl daha geçerli olacak yeni kontratlar imzaladık. Orta alanda takım genişliği için bir oyuncu daha istemiştik lakin çeşitli nedenlerle olmadı. Devre ortasında tekrar kıymetlendirme yapacağız.” diye konuştu.

Siyah-beyazlı kadroyla yollarını ayıran Amir Hadziahmetovic, Al-Musrati, Onana, Kerem Atakan Kesgin, Bahtiyar, Chamberlain, Muci ve Joao Mario’nun bugüne kadarki toplam maliyetinin 85 milyon avro olduğunu aktaran Adalı, “Maaş maliyetleri hariç bu sayı yaklaşık 40 milyon avrodur. Geçtiğimiz dönemlerde ne kadar yanlış işler yapıldığını, Beşiktaş’ın hala geçmişin yükleriyle nasıl çaba ettiğini bu toplam maliyete bakarak çok daha net anlayabiliriz.” dedi.

Giden oyuncuların transfer ayrıntılarını paylaşan Adalı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Amir’i Hull City’e 700 bin avroya kiraladık fakat oyuncunun maaşını biz ödemeye devam edeceğiz. Musrati için Hellas Verona’yla 2 milyon avro kiralama bedeli ve 7 milyon avro satın alma opsiyonu karşılığında anlaştık. Lakin bu kiralama bedelini alırken oyuncunun 2.6 milyon avro olan maaşını da yeniden biz ödeyeceğiz. Yaklaşık 5 milyon avroya transfer edilen Onana için Genoa’dan 500 bin avro kiralama fiyatı aldık ve 1 milyon avro da satın alma opsiyonu var. Oyuncunun 1,5 milyon avro olan maaşını da biz ödemek zorundayız. Mario’yu AEK’ya kiralarken 2.7 milyon avro olan maaşının 1.7 milyonunu ödemeye devam edeceğiz. Muci de 1 milyon avro kiralama fiyatı ile 8.5 milyon avro satın alma opsiyonu karşılığında Trabzonspor’a gitti, maaşını Trabzonspor ödeyecek. 2 sene evvel 5.5 milyon avroya alınan Bahtiyar da, 2.5 milyon avro karşılığında Dinamo Moskova’ya gitti. Kerem Atakan Kesgin, Sivasspor’a transfer oldu. Neredeyse hiç oynayamayan Chamberlain’in maaşının da 1.5 milyon eurosunu kurtardık ve kontratımızı feshettik. Olabilecek en uygun tasarrufu yapmaya çalıştık. Sanırım o da bu seneyi en azından Ocak ayına kadar kulüpsüz geçirecekmiş.”

Al Musrati ve Muçi’nin geliş süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Adalı, şunları kaydetti:

“Musrati ve Muçi transferlerinden bahsetmişken çok kıymetli bir mevzuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Her vakit ‘sosyal medyada bize yapılan atakların arttığı vakitler, bizim yakaladığımız kimi açıkların üstüne üstüne gidiyor olduğumuz zamanlardır’ diye söylüyorum. Bu 2 oyuncunun transferlerinde topluluğumun bilmesi gereken çok çok değerli şeyler var. Daha evvel divan toplantılarının birinde savcılığa müracaat yaptığımız kimi geçmiş periyot işlerinden bahsetmiştim. Bu mevzuların dışında periyodun transfer harcamalarıyla ilgili olarak da ayrıntılı araştırma yaptığımızı söylemiştim. Denetleme konseyimizin yaptığı çalışmalar sonucu Al Musrati ve Muçi için yapılacak bonservis ödemelerinin yüzde 60’ının temlik yoluyla yurtdışı finans kuruluşlarına devredildiği belirlenmiştir. Yani kulübümüz yapacağı bu ödemelerin büyük bir kısmını Legia Varşova ve Braga kulüpleri yerine, yurtdışında yer alan farklı farklı fonlara yapacaktır. Hatta bu kulüplerden biriyle yapılan kontratta alacağının fona devredilememe hususu bulunmasına karşın eski idare konseyimiz bir karar alarak ilgili bu maddeyi değiştirmiştir. Ne tesadüftür ki bu 2 kulüp de birer hafta ortayla bizden tahsil edeceği bonservis fiyatlarının değerli bir kısmını farklı finans kuruluşlarına devretmişlerdir. Bu olanlara pes dememek elde değil. Burada net bir halde hayatın doğal akışına alışılmamış bir durum bulunmaktadır. Milyonlarca avromuz futbol kulüpleri yerine ne olduğunu bilmediğimiz farklı yerlere ödenmek durumundadır. Bu iş nereye kadar giderse biz takip edeceğiz ve ne gerekiyorsa da yapacağız. Bu transfer devrinde bize limitsizce saldıranlar, bunları yaparak bizim bu işleri kurcalamaktan ve takip etmekten vazgeçeceğimizi düşünüyorlar. Bizi yıldırmak ve pes ettirmek istiyorlar. Bu durum Beşiktaş’a ikili ihanettir. Hem kuşkulu işler yapacaksınız hem de taraftarlarımızın memnun olma haklarına müdahale edeceksiniz. Biz bu hususların sonuna kadar gideceğiz.”

“Tutmayan bir transferde dahi 2 milyon avronun üzerinde bir kar elde ederek yollarımızı ayırmış olduk”

Beşiktaş’ta en çok eleştirilen transferlerden Elan Ricardo ve Kenny Arroyo ile ilgili de açıklamalarda bulunan Adalı, “Ara transferde bu 2 oyuncuyu scout transferleri olarak takımımıza kattık. O devir UEFA’nın mali kriterleri gereği aşikâr bir harcama hakkımız kalmıştı. O günkü hocamız da kadronun içinde bulunduğu durum nedeniyle bunu 2 başka oyuncuya maaş olarak vermek yerine sonraki yıllara yatırım yapılacak oyuncular için kullanılmasını istemişti. Oyuncuların değerli potansiyellere sahip olduğu konusunda bugün de niyetlerimin gerisindeyim. Bu oyuncular istedikleri ve bizim beklediğimiz müddetleri maalesef bulamadılar. Mühletleri bulamadıkça da her geçen gün daha da demoralize oldular. Sonuçta performans olarak beklentilerin hayli gerisinde kaldılar. Bu bir gerçek. Bizim de buradan kendimize dersler çıkarmamız lazım. Hal bu türlü olunca da ben yapılan tenkitleri çok doğal karşılıyorum. Terbiye hudutları içinde olanları da haklı da buluyorum. Yalnız bu oyuncuların transferleriyle, maliyetleriyle ilgili de söylenmeyen kalmadı. Bize ağır suçlamalar yapacak kadar haddini aşanlar da oldu. Arroyo için bugüne kadar cebimizden 1 milyon 200 bin avrosu bonservis, 140 bin avrosu menajer fiyatı, 400 bin avrosu da imza parası olmak üzere yaklaşık 1 milyon 750 bin avro para çıkmıştır. Göndermek için üzerine ayrıyeten para falan vermiş değiliz. Bonservisinin bizde olan hissesi için tam 8 milyon avro karşılığında yollarımızı ayırdık. Ek olarak 500 bin avro bonus ve sonraki satıştan yüzde 10 hisse hususları var. Gayemiz diğerdi fakat tutmayan bir transferde dahi 2 milyon avronun üzerinde bir kar elde ederek yollarımızı ayırmış olduk. Ricardo da kiraya gitti. Dönem içinde durumuna bakacağız. Vakti gelince değerlendirmeyi yaparız.” biçiminde konuştu.

Kanat transferleri

Beşiktaş taraftarlarının en çok eleştirdiği kanat transferiyle ilgili de konuşan Adalı, şunları söyledi:

“Mayıs ayından itibaren planlarımızda sağlı sollu 5 farklı kanat oyuncusu vardı fakat hem Solskjaer hem de Sergen hocamız elde mecburiyetten de olsa bu mevkide oynayan kimi oyuncular varken önceliği defans yahut orta alandaki eksiklere vermemizi istediler. Kaldı ki son 2 günde biz Sergen hocamızla kimi bahislerde fikir ayrılığı da yaşadık lakin konuştuk tartıştık ve sonunda orta yolları da bulduk. Birinci olarak Cerny üzere değerli bir oyuncuyu takımımıza kattık. Cerny taraftarlarımızın da birinci günden beri ısrarla istediği bir oyuncuydu. Cerny’den sonra kanat rotasyonumuza yaptığımız başka bir destek de Cengiz Ünder oldu. Sağ bek, sol bek ve forvet bölgeleri için bizim bir değil bazen iki transfer yapmamız gerekti. Hatta gördüğünüz üzere bu sayı kanatlar için Jota Silva’yla birlikte 3 olmak zorunda kaldı. Bir oyuncu alıyorsunuz yetmiyor, ikinciyi alıyorsunuz hala eksik, mecburen birebir rotasyona üçüncüyü de almak durumunda kalıyorsunuz. Kadro fakat bu formda tam olabiliyor. Bu durumun sonucu kanat rotasyonumuz için üç ekleme yapmak durumda kaldık. Jota Silva da yaz başından beri görüşmeleri yürüttüğümüz bu 5 kanat oyuncusundan birisiydi. Kendisine ilgimizi aşikâr etmiş ve koşullarını öğrenmek istemiştik. Fakat oyuncu sonunda Sporting ile anlaştı. Ülkesinde oynamak istediğini bize iletti. Transferi, evrak süreçlerinin yetişmemesi nedeniyle son anda iptal olunca biz de tekrar devreye girdik. Neyse ki transfer dönemi bitmeden kendisini takımımıza kattık.”

“Sancho, mesleğine ülkemizde devam etmek istemedi”

Jadon Sancho ile görüştüklerini söyleyen Adalı, “Bazı şeyler yalnızca parayı vermekle olmuyor. Oyuncuların meslek planlamaları, oynamak istedikleri ülke üzere mevzuları aşamayabiliyorsunuz. Mesela daha evvel birkaç konuşmamda Sancho özelinde bahsettiğim üzere, biz oyuncunun istediği parayı kabul ettik. Hatta kulübü ile de anlaştık lakin Sancho mesleğine ülkemizde devam etmek istemedi. Bu durumda transfer de olumlu sonuçlanmadı.” dedi.

Beşiktaş’ta bir iskelet oluşturduklarını vurgulayan Adalı, “Bu transfer döneminde Beşiktaş tam 25 oyuncuyla yollarını ayırmıştır. Bu oyuncuların yerine de 12 yeni transfer gerçekleştirmiştir. Gelen oyuncularımızın yaş ortalaması 25,5’dir. Bu gösteriyor ki bize uzun yıllar hizmet edecek bir iskelet oluşturulmaktadır. Yalnızca 75 gün süren bir yaz transfer periyodunda bir ekibin tam 37 futbolcu ile ilgili transfer gündemi olur mu? Daha bitmedi ve hatta yeni başladık diyebiliriz. Atılan bu temelin üzerine de bundan sonraki yıllarda 4-5 transferle grubumuzu geliştirebileceğimize inanıyoruz. Yapılanmamızın birinci ayağını bu transfer döneminde tamamladık. Misyona gelirken topluluğumuza “bize 3 transfer devri verin” deme sebebimiz tam olarak buydu.” diye konuştu.

Bundan sonraki süreçte kelamın teknik takımda ve futbolcularda olduğunu söyleyen Adalı, “Biz yönetim kurulu olarak onların destekçisi olacağız. Artık bu oyuncuların ahenk süreçlerini tamamlama, birlikte hareket etme ve ortak bir hissiyat yakalama vakti geldi. Bu oyuncu kümesini sağlam bir ekip haline getireceklerinden eminiz. Bu pat diye olmayacak, her geçen gün grup daha da oturacak, kadromuz daha da tıpkı lisanı konuşur hale gelecek. Geride bıraktığımız ulusal orta bunun için çok değerliydi ve hocamızın da dediği üzere bilhassa bir sonraki ulusal ortanın akabinde umuyorum ki işler çok daha rayına oturmuş olacak. Hocamızla birlikte yıllardır eksikliğini yaşadığımız lakin bu dönem epeyce güçlendirdiğimiz Türk oyuncu desteklerimiz de bu mevzuda faal rol oynayacaklar ve bu kadronun harcını oluşturacaklar. Tüm oyuncularımız da kendilerine duyulan inancın, onları buraya getirmek için yapılan fedakarlıkların karşılığını vermek zorunda olduklarının farkındalar.” sözlerini kullandı.

Teknik yönetici Sergen Yalçın’ın kadroya dokunduğunu söyleyen Adalı, “Lousanne maçından sonra kendisini aradım, gece yarısı çıktı geldi. O gece bizimle yalnızca Beşiktaş konuştu ve diğer hiçbir mevzuya girmedi. Sonraki gün sabah da ekiple birinci antrenmanına çıktı. Birinci andan itibaren de eli değmeye başladı, farkını giderek daha da hissettirecek. Ben bundan eminim.” biçiminde konuştu.

Adalı, Serkan Reçber ile de Futbol A Ekibi Genel Koordinatörü olarak anlaşıldığını da söyledi.

Beşiktaşlı taraftarlardan siyah-beyazlı kadroya dayanak istediğini aktaran Adalı, “Ligde şimdi yalnızca 3 maç oynadık ve 2 galibiyet aldık. Bu dönem daha yeni başlıyor bizim için. İniş çıkışlarımız elbette olacak. Herkesten bu kadroya inanmalarını ve onlara takviyelerini her zamankinden daha çok hissettirmelerini istiyorum. Muvaffakiyete ulaşabilmek için müspet havayı elimizin değdiği her alana birlikte yaymamız gerekiyor. Güçlerini gücümüze katsınlar. Oyunlarımızdan dayanaklarını esirgemesinler. Bizi eleştirsinler lakin alanda gayretten vazgeçmemeye yemin etmiş oyuncularımıza son ana kadar takviye versinler. Burada olmanın ne demek olduğunu anlayan pırıl pırıl bir grup oluştu. Ocak ayına kadar herkesi sakinliğe ve yalnızca alana odaklanmaya davet ediyorum.” dedi.

“Standart konusunda önemli zahmetler görmeye başladık”

TFF, MHK ve PFDK’ye yönelik açıklamalar da yapan Adalı, “Sizlerin 1 numaralı vazifesi ülke futbolunda adaleti sağlamaktır. Her düdüğün her statta tıpkı standartta çalınmasını garanti altına almaktır. Alacağınız kararlarda, vereceğiniz cezalarda, hakem idarelerinde ve tüm uygulamalarınızda her renge eşit formda davranmaktır. Biz bu isteğimizi geçtiğimiz günlerde şahsen TFF binasına giderek, federasyon başkanı ve MHK başkanı ile yüz yüze görüşerek de lisana getirmiştik. Ben geçtiğimiz dönem 9 aylık başkanlık dönemimin 6 ayını cezalı olarak geçirdim. Bu müddette bilhassa 3 kadronun hudut uçlarıyla ihtimamla oynandığını gördüm. Beşiktaşımızla birlikte Trabzonspor ve Rize’nin de herkesten daha fazla mağduriyetler yaşadığına şahit oldum. Standart konusunda önemli ezalar görmeye başladık bile. Rakiplerimizin maçları da dahil her maçta verilen penaltıları, kırmızı kartları, iptal edilen golleri, VAR müdahalelerini hatta oyun içindeki faulleri bile takip ediyoruz. Tüm kararları oluşturduğumuz yeni sisteme kaydediyoruz. Bu kararlar farklı statlarda da tıpkı kriterlerde verilmezse buna asla reaksiyonsuz kalmayacağız.” diye konuştu.

Orkun Kökçü’nün RAMS Başakşehir maçında gördüğü kırmızı karta da değinen Serdal Adalı, “Orkun’un kendisine yapılan kasıtlı müdahaleden sakatlanmadan kurtulabilmesi sahiden büyük bir talihti. Allah oyuncumuzu korudu. Gösterdiği refleksin karşılığında da kırmızı kartı gören bizim oyuncumuz oldu. Artık biz bu durumun devamını dikkatle izliyor olacağız. Verilecek cezada hangi ögelerin göz önüne alınacağını tek tek soracağız. Hiç beklemiyoruz ancak muhtemel bir yanlış karar için savunmamız çoktan hazırlandı. Ayrıyeten bilhassa bu durumda VAR hakeminin nasıl olayın içine dahil olduğunu anlamakta zahmet çekiyorum. Maç sırasında sahiden müdahil olması gereken farklı durumlarda ortalıkta gözükmeyen VAR hakemi, bitmiş kapanmış hakem tarafından gerekli kartlar da gösterilerek kapatılmış bir durumun içinde nasıl bir anda ortaya çıkıverdi biz anlayamadık. Dün açıklanan VAR kayıtlarına dikkatlice baktım. Orta hakemle ortalarında elle tutulur tatminkar bir diyalog bile geçmemiş.” sözlerini kullandı.

Muçi ve Al Musrati transferlerindeki fon konusuna değinen Adalı, “Denetim araştırmasına devam ediyor. Biz de ediyoruz. Bu mevzu esasen savcılıkta. Eminim gereğini yapacaklardır. Beşiktaş’ın 1 kuruşuna kim tecavüz ettiyse onun peşinde olacağım. Cebinden para verip almadan gerisini dönen yöneticiler oldu. En azından onların hakkı, milyonlarca Beşiktaşlının dişinden tırnağından arttırdığı hakkı sebebiyle bu hususun sonuna kadar takipçisi olacağım. 1,5 yıldır konuştuğumuz 2 transferde ikisinin de birer haftayla alacaklarının fona devredilmesi olağan değil.” biçiminde konuştu.

Ole Gunnar Solskjaer’i göndermekte 1 hafta geç kaldığını söyleyen lider Adalı, Norveçli teknik adamın dönem sonuna kadar alacağı maaşları karşılığında yollarını ayırdıklarını belirterek şöyle devam etti:

“Hocayla ilgili geç kaldık diyebileceğim müddet 1 hafta. Birinci Lousanne maçından sonra bunun kararını vermiştim. Hazırlık maçlarından sonra hoca yollayıp tarihe geçmek bana hakikat gelmedi. Çok güç vakitte geldi. Ruhsal olarak topluluğun, futbolcuların darmadağın olduğu periyotta geldi ve güç getirdi. Hiçbir derbiyi kaybetmedi.”

Sergen Yalçın’ın gelişinden sonra BJK Nevzat Demir Tesisleri’ndeki havanın değiştiğini söyleyen Adalı, “Solskjaer’in başladığı günkü havayı bir daha hissetmedik. Sergen hocayla çok farklı bir hava var tesislerde. Herkes çok memnun. Futbolcuların kendilerine olan inancı arttı. İmajdan memnunum. Sergen hocanın elinde bu ekip çok başarılı olacak. Eksiklerimiz var ve tamamlanacak. Bir kadronun grup olması bir arada oynamaları lazım. Bunun için de aşikâr bir mühlete muhtaçlık var. Bu süreyi kısaltacak olan da Sergen Yalçın’dır. ” dedi.

Siyah-beyazlı kulübün mevcut periyot içinde UEFA’yla bir sorunu olmadığını belirten Serdal Adalı, “Geçtiğimiz yılki idarenin limit üstü transferlerinden dolanı 900 bin avroluk ceza aldık. Şu anda Beşiktaş’ın UEFA’ya karşı derdi yok. Geçtiğimiz yıl yapılan harcamaların cezası geldi. Devamı da gelebilir ancak şu an içinde olduğumuz devri kapsayan bir kahrımız yok. Yanlış bir iş yapmışız üzere bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu gerçek değil.” tabirlerini kullandı.

About The Author